Sahip olduğu koltuğu bırakmak bir lider için çok zor bir
karardır ama yeri geldiğinde en erdemli karardır. Dünyanın birçok
ülkesinde istifa mekanizması gayet doğal bir mecrada işler ve
bundan dolayı da hiç kimse “bu yöneticiler neden istifa etti ki!”
diye sorgulama gereği duymaz.
Türkiye’de ise meydana gelen büyük güvenlik zafiyetlerinden dolayı
istifa mekanizmasının işlediğine hemen hemen hiç şahit olmayız.
Ülke kan gölüne döner, metropollerde bir biri ardına bombalar
patlar ama olayların hiçbir siyasi sorumlusu koltuğunu bırakmayı
düşünmez.
Dün Romanya’da çok önemli bir gelişme oldu. Başbakan Victor Ponta
görevinden istifa ettiğini açıkladı. Sebebi ise ‘bizim için
inanılmaz’ bir gerekçe idi: Bükreş’te Romanya tarihinin en büyük
yangını çıkmış ve yangında 32 kişi ölmüştü. Bunun üzerine halk,
sokaklara dökülerek hükümeti ve başbakanı protesto eden gösteriler
yaptı.
Başbakan Ponta lafı hiç evirip çevirmeden ‘sorumlu benim’ dedi ve
istifa etti.
İstifa açıklamasında kullandığı sözler siyaset bilimi derslerinde
okutulacak kadar şıktı:
“Toplumdaki meşru şikâyetleri dikkate almak durumundayım. Umarım
görevi bırakıyor olmam göstericilerin taleplerini karşılar…
Herhangi bir siyasi mücadeleyi yürütebilirim ancak halkla
savaşamam.”