Muharrem Bayraktar Gazeteoku

Bayram öncesi Suriyeli dramı

Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılar akın akın ülkemizi terk etmek istiyorlar. Teknelere dolarak, botlara dolarak azgın dalgalar arasında ölümü göze alarak kaçmaya çalışıyorlar. Ve...

21 Eylül 2015 | 94 okunma

Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılar akın akın ülkemizi terk etmek istiyorlar. Teknelere dolarak, botlara dolarak azgın dalgalar arasında ölümü göze alarak kaçmaya çalışıyorlar.
Ve ölüyorlar Ege’nin affetmeyen sularında. Çoluk çocuk, kadın erkek yüzlerce kişinin cesedi vuruyor karaya. Balıkçılar, “bu manzarayı gördükten sonra artık balık avlamak istemiyoruz” diyorlar.
Devlet, ölmeyip sağ kalanları otobüslere doldurarak kamplara göndermek istiyor. Tıkış tıkış yığılıyorlar otobüslere. Gitmemek için çırpınıyorlar, bağırıyorlar, çağırıyorlar, polislere yalvarıyorlar; “bizi o kamplara göndermeyin” diye haykırıyorlar.
“O kamplar ölümden beter, ölümü göze alıp tekrar kaçacağız” diyorlar.
Otobüslerin penceresinden beyaz kâğıtlara yazdıkları yazıları gösteriyorlar gazetecilere; “İmdat! Bizi kurtarın!”
“Kurtarın!”
“Kurtarın!”
Yıllar önce Suriye’de iç savaşın ayak sesleri başladığında iliklerine kadar Esad düşmanlığı ile dolu basiretsiz politikacıların emrindeki serserilerin, Halep caddelerinde “korkmayın, Türkiye’ye sığının, yakında Esad rejimi düşecek, sizi kurtaracağız” diyerek Türkiye’ye çağırdığı o sığınmacılar şimdi “bizi Türkiye’den kurtarın” diye bağırıyor.
“Sizi kurtaracağız” diye Fatihliğe soyunanlar şimdi “bizi Türkiye’den kurtarın” diye feryat eden zavallıların seslerine kulak tıkıyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Rum Abdurrahman Atatürk’e karşı! 09 Aralık 2017 | 1.064 Okunma Bir delikten iki defa ısırılmayacaksın! 06 Aralık 2017 | 228 Okunma Zerrab ve ötesi 04 Aralık 2017 | 291 Okunma Kumpas 01 Aralık 2017 | 266 Okunma Esad’la kucaklaşmaya doğru 25 Kasım 2017 | 191 Okunma