PKK, Güneydoğu’da adeta kurtarılmış bölgeler ilan etti. Aylardan
beri devletin giremediği mahalleler var. Okullar, hastaneler,
camiler, kütüphaneler yakılıyor. Cizre ve Silopi’de bir kaç kamu
binasından başka “devlet” yok.
PKK da tam bu atmosferde “özyönetim” ilan ediyor. HDP bunu
destekleyen açıklamalar yapıyor. Özyönetim, yani özerklik yani
bölünme.
Hükümet ise HDP’nin bu açıklamalarını, öz yönetim talebini “ihanet”
olarak niteliyor.
Oysa bu yılın mart ayında hükümet ile HDP arasında imzalanan ve
hükümet sözcüsü Yalçın Akdoğan tarafından gururla ilan edilen
Dolmabahçe Mutabakatı’nda bütün bunlar tek tek yazılıydı.
Dolmabahçe Mutabakatı’nın maddeleri incelendiğinde;
Bir: “Demokratik siyasetin içeriği tartışılmalı” maddesinde
silahlı-silahsız bütün PKK’lıların aktif siyaseti girmesinin önü
açılıyordu.
İki: “Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarının tanımlanması”
maddesini bütün gazeteler “ÖZYÖNETİM” başlığı ile vermişti. Hükümet
o tarihte bunu yalanlayan bir açıklama yapmamıştı.
Bu maddede, AB Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na atıfta
bulunularak, yerelde ‘Demokratik Özerklik’ adı altında özyönetim
modellerinin geliştirilmesi, talep ediliyordu.