Nisan ayında domates fiyatı artışı yüzde 61 oranıyla rekor
kırdı. Salkım domatesin toptan fiyatı İstanbul Hali’nde 8 liraya,
market satışı 15 liraya yükseldi.
Bu rakam, gerçekten “korkunç” bir rakam.
Ama ekonomiye yön verenle için ortada hiç de “korkunç” bir durum
yok.
Cumhurbaşkanı sözcüsü İbrahim Kalın, twitterden bir domates
fotoğrafı paylaşarak “büyüksün” diye yazdı.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ise bu vahim tablodan, sevinç
gülücükleri çıkarma maharetini gösteriyor.
“Domatese o kadar büyük itibar kazandırdık ki, o da fiyat şampiyonu
oldu.”
Yani fahiş noktaya yükselen domatesin bu durumu “ekonomi
politikasına yön verenlerin domatese kazandırdıkları itibardan”
kaynaklanıyor.
E, o zaman daha çok itibar için domatesin 20 lira, hatta mümkünse
30 lira olması
gerekir.
Böyle olursa rahmetli Barış Manço’nun “domates, biber, patlıcan”
şarkısını milletçe koro halinde söyler dururuz.
Ha gayret!
Oysa kazın ayağı hiç de öyle değil.
Domatesin fiyatının rekor kırması, domatesin itibar kazanmasından
değil, ekonomi yönetiminin itibarsızlığından kaynaklanır.
Tarım politikasının itibarsızlığından