15 Temmuz darbe denemesinden sonra Meclis'te kurulan darbe araştırma komisyonuna verilen ifadeleri şaşkınlıkla takip ediyoruz. Askerinden polisine, istihbaratçısından memuruna kadar komisyonda dinlenen bir sürü kişi "görevlerini ne kadar güzel yaptıklarını, cemaatin tehlikeli yapılanması konusunda devletin ilgili birimlerini nasıl uyardıklarını anlatıyorlar.
İyi de kardeşim görevinizi bu kadar güzel yaptınız da bu adamlar darbe yapacak güce nasıl ulaştı?
Görevinizi bu kadar güzel yaptınız da, FETÖ'nün jandarma imamının itirafında söylediği "2000-2013 arasında jandarmaya soktuğumuz Fethullahçı oranı yüzde 100'e ulaştı" durumunu nasıl izah edeceksiniz?
Komisyonu da milleti de kandırmayın.
Eski MİT Müsteşarı Emre Taner'in, darbe komisyonuna verdiği ifadede kullandığı sözleri de bu bağlamda, şaşkınlıkla okudum.
Şöyle diyor Taner:
"(Fethullah Gülen yurt dışına gitmesine yönelik) yani şimdi, orada 'gitti, kaçtı' tabirleri arasına sıkışmamak lazım. MİT'in o dönemde Gülen'e dönük yoğun baskısı ve faaliyeti vardı hatta o dönemde ben İstanbul Bölge Başkanıydım çok iyi hatırlıyorum, Ümraniye'de kaldığı eve saat farkıyla girdik, dakika farkıyla girdik; yatağı sıcaktı ama kendisi yoktu çünkü içeriden haber vermişlerdi, polisten haber vermişlerdi. Şimdi, böyle bir noktada artık başına gelecekleri hesap ettiği için Türkiye'de kalmak istemedi. İstemedi ve gitti yani buna ister 'kaçma' deyin, ister 'gitme' deyin, normal pasaportla çıktı gitti."