Erdoğan’ın ABD ziyareti sırasında Obama ile yaptığı görüşmede “PYD’ye desteğinizi çekin, desteklediğimiz Arap ve Türkmen gruplarla birlikte IŞİD’e karşı biz savaşalım” talebinde bulunduğuna dair haberler çıktı. Ancak, Obama, Türkiye’nin bu teklifini kabul etmedi. Yapılan yorumlar kasım ayındaki başkanlık seçimi öncesi ABD’nin Suriye politikalarında bir değişiklik yapmak istemediği yönünde.
Bu haberler Saray tarafından yalanlanmadı.
ABD, başlangıçta Türkiye’nin karadan Suriye’ye girmesine taraftardı ancak şu anda dengeler çok değişti ve Türkiye’nin Suriye’de desteklediği illegal grupların tamamen kontrol dışına çıktığını, barışı tehdit ettiğini, Suriye’nin geleceğinde yerleri olmadığını düşünüyor. Dahası ateşkes ilan edilmesine rağmen ateşkesin dışında tutulan Türkiye destekli bu grupların böyle bir görevlendirme ile ABD nezdinde meşruiyet kazanacağı tezi ile hareket ediliyor.
Yani ABD, kontrolsüz güç, güç değildir diyor.
Türkiye var gücüyle karadan Suriye’ye girmek ve IŞİD’e karşı savaşmak için can atan bir ülke görüntüsü sergiliyor. Bunda kuşkusuz Türkiye üzerinde dolaşan “geçmişte de olsa” IŞİD’e verilen desteğin ciddi derecede başımıza ağrıtacağına dair uluslar arası alanda haberlerin rolü var.
Ayrıca Rusya’nın son operasyonlarıyla kesilen Halep bağlantı yollarının yeniden açılması Türkiye için hayati önem taşıyor.
Bu durumda IŞİD’e karşı aslanlar gibi savaşacak olan kahraman Türk ordusu birkaç bin kınalı kuzu feda etmiş ne ki!