Devletin güvenlik ve istihbarat birimleri, vatandaşın her an bir
bombalı saldırı ile hayatını kaybetmemesi için neredeyse her gün ve
her dakika yeni uyarılarda bulunuyor.
Haberler ardı ardına geliyor:
“İstanbul Emniyet Müdürlüğü metro ve metrobüs duraklarında olası
canlı bomba veya bombalı araçla eylem gerçekleştirilebileceğine
dair uyarıda bulunuldu.
Uyarıya göre Uzunçayır Metrobüs, Ayrılık Çeşmesi Metro, Üsküdar
Metro, Zincirlikuyu Metrobüs, Mecidiyeköy Metro, Okmeydanı
Metrobüs, Edirnekapı Metro, Yenibosna Metrobüs, İncirli Metrobüs,
Merter Metro başta olmak üzere, Esenler ve Esenyurt meydanlarında
her an bomba patlayabilir.”
Ardından bir haber daha:
“Emniyet birimleri İstanbul’da çarşaflı gezen bir erkek şahsın
bombalı eylem yapabileceği bilgisiyle alarma geçti.”
Bir süre önce yine istihbarat birimlerinden medyaya düşen
“PYD’liler önemli havaalanlarına saldırı yapmak için Türkiye’ye
sızdı” haberi önümüzde duruyor.
Ardından Ankara’ya özel güvenlik tedbirlerinin alınacağı, şehre
girişlerde kontrollerin artacağını, parlamentonun,
milletvekillerinin ve askeri bölgelerin daha sıkı korunacağını
öğreniyoruz.
Devlet yetkilileri neredeyse “sokağa çıkamayın, evinizde oturun,
ekmeğinizi suyunuzu telefonla bakkaldan isteyin” diyecekler de,
çekiniyorlar gibi geliyor bana.
Görüyorsunuz, bir ülkenin şehirlerini böylesine yaşanamaz,
böylesine korku dolu bir hale getirenlerin yapabildiği tek şey,
sanki çok güçlü bir istihbarata sahiplermiş gibi habire “metroya
dikkat, metrobüse dikkat, tramvay duraklarına dikkat, tren
garlarında tehlike var, çarşaflı erkeklere dikkat, AVM’lerde her an
her şey olabilir” gibi toplumu diken üstünde yaşatacak uyarılarda
bulunmak.