Biz uyurken neler neler oldu. Biz, “TEOG’u kaldırdık ama yerine ne koyacağımıza henüz karar vermedik” sığlığında gezinirken, emperyal güçler ve onların taşeronları yerine neyi koyacaklarını planlamadan asla bir şeyi kaldırmadıklarını gösterdiler. Bütün bağırıp çağırmamıza rağmen, Erbil sokaklarında dalgalanan İsrail bayraklarının gölgesi altında, Kuzey Irak referandumu tamamlandı. Görüldü ki, Türkiye’nin caydırıcılığı sıfır. Kara Kuvvetleri Komutanı Attila Ateş Paşa’nın, 16 Eylül 1998’de Suriye sınırında Hafız Esad’a yönelik olarak “Artık sabrımız taştı, Apo’ya desteği kesmezsen Suriye’ye gireriz” restinden birkaç saat sonra Apo’nun nasıl Suriye’den sepetlendiğini gördüğümüz o “güçten” ne kadar uzağız! Sadede gelelim: