Bugün 2015’in son günü. Yeni bir yıla adım adım girerken,
ülkenin semalarında
“İsrail dostumuzdur” sedaları yükseliyor.
Yıllarca İsrail’e katil diye bağıran, arkalarındaki seçmeni “katil
İsrail” nefreti ile dolduran İslamcı siyaset, bugün hiçbir şey
olmamış gibi, katil dediklerine “dostumuz” diye kucaklaşarak yeni
bir yıla giriyor.
İsrail’le ilişkilerin görünürde kopma noktasına geldiği olay Mavi
Marmara baskını idi.
İstanbul’dan bir fetih edasıyla yola çıkan ve Gazze’deki İsrail
ablukasını delmek için 6 gemiye dolan yüzlerce insan, Müslüman
kasabı diye adlandırdıkları İsrail’e haddini bildirecekti.
Ama İsrail, gemilerin Gazze’ye yaklaşması halinde müdahale
edeceğini “kesin bir dille” Türkiye’ye bildirmişti.
Yani “baskın” muhakkaktı.
Bu duyum üzerine 15 AKP milletvekili Mavi Marmara’ya binmekten
vazgeçti. Her olaya kahraman gibi müdahil olan Abdurrahman Dilipak
gemiye binmekten vazgeçti.
Geminin Türk bandırası, olası bir İsrail saldırısında NATO ülkesi
olan Türkiye’ye saldırılmadığının ve NATO’nun başının derde
girmemesi için Komor Adaları bandırasına çevrildi.