Kongre sürecine girmiş, kayyum atanarak kongre yapılması
ihtimali bulunan MHP’nin lideri, can havliyle AKP’ye sarılıyor:
“Her türlü desteği vermeye hazırız” diyor.
Gelen tepkiler üzerine her türlü desteğin ne olduğunun altını çizme
gereği duyuyor:
“Terörle mücadele konusunda her türlü desteği kastetmiştim!”
E tabi biz de inandık!
Beş tane genel başkan adayı ve kongreyi yaptırmamak için direnen
bir genel başkan. Zira kongre sonrası “koltuğun” gitme riski
var.
“Partinin ikbali mi koltuk mu önemli” sorusunda tercihlerini,
çoktan “koltuk” diye vermiş durumdalar.
Bu durumda da MHP’nin geleceği AKP’ye, AKP’nin geleceği MHP’ye
göbekten bağlı durumda.
Olası bir kongrede Devlet Bahçeli’nin değişmesi durumunda MHP’nin
oylarının artacağı ve bu artan oyların önemli bir kısmının AKP’den
geleceği öngörülüyor. Yani Bahçeli’nin değişmesi MHP’nin lehine ama
AKP’nin aleyhine.
Ve tabi Bahçeli’nin bizzat kendinin de aleyhine.
Bu durumda AKP ile Bahçeli’nin iki partner olarak çalışmasının
doğal gerekçesi ortaya çıkmış oluyor.
Şu hale bakın ki MHP’nin kongresiyle ilgili karar vermesi gereken
Yargıtay 18. Daire’si, acilen karar vererek kongre üzerindeki bu
belirsizliği gidermek yerine, “merak etmeyin bir ara karar
vereceğim” diye açıklama yaparak daire üzerideki spekülasyonların
artmasına neden oluyor. 18. Daire’nin 9 üyesinin kaçının AKP’li
kaçının cemaatçi kaçının sosyal demokrat olduğunun ayrıntıları
yayınlanır hale geldi. Türkiye’de hukuk devleti anlayışının,
yargıçların siyasi görüşleri doğrultusunda karar vereceğini ima
etme noktasına gelmemiz ne utanç verici bir durum.
Peki, “MHP’nin muhalif kesimi için ne diyorsunuz?” diye
soracaksınız kuşkusuz.
Ben bütün bu olup biteni izlerken iki yıl kadar önce, MHP’ye çok
yakın bir akademisyen dostumun, MHP’nin genel başkan
yardımcılarından birinden aktardığı “ABD ile görüşüyoruz, artık
iktidar sırası bizde” sözünü hatırlıyorum.
MHP’ye şu anda iki taraftan çengel atılmış durumda.
Birinde “AKP çengeli”, diğerinde “ABD ve cemaat” çengeli var. Yani
milli olduğunu savunan bir parti, dört taraftan milli olmayan
unsurlarla kuşatılmış durumda. Zaten şu anda orta yerde dolaşan
genel başkan adaylarına bakarsanız hangilerinin ABD tezgâhından
geçtiğini hangilerinin hoca efendiye övgüler dizdiğini rahatça
görüyorsunuz.