Seçim sürecinde meydan meydan dolaşan ve AKP’ye bazen doğrudan
bazen “dolaylı” olarak oy isteyen Erdoğan, bir sustu pis sustu!
Onun konuşmasının en doğal hakkı olduğunu, milletin seçtiği bir
Cumhurbaşkanının konuşmasından doğal bir şey olmadığını savunan
yalaka takımı da “sustu!”
Onlar da “Ey Cumhurbaşkanımız! Hadi konuşmaya devam edin! Meydanlar
seni bekliyor” diyemiyorlar.
Madem Cumhurbaşkanının ülke meseleleri ile ilgili konuşması en
doğal hakkıydı buyursun, konuşmaya devam etsin.
Seçim bitti, ses gitti!
Cumhurbaşkanının tarafsızlığını yitirerek AKP için propaganda
yapması, “gönlündeki aslana oy istemesi” bile bu seçimlerin gayri
meşru olduğuna ve iptalinin gerektiğine dair başlı başına bir
sebeptir.
Cumhurbaşkanının tarafsızlığını yitirerek iktidar partisi için
kazandırdığı her oy, “siyaseten haramdır” ve bu haramzade siyaset
üzerine bir hükümet bina edilemez.
Seçimlerden sonra da siyasette Erdoğan gölgesi bütün hızıyla devam
ediyor.
Sesi gitti ama “gölgesi her yerde!”
AKP’nin diğer partilerden 18 milletvekili transfer ederek tek
başına hükümet kurma planı ya da koalisyon görüşmelerini uzatarak
45 günlük süreyi aşıp erken seçim kararı alınmasını sağlamak
planının arkasında da Erdoğan’ın olduğu söyleniyor.