İstanbul’da, Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya insani
Zirvesi” adı altında bir zirve düzenlendi. Kendi de garip, ismi de
garip bir toplantı. İnsanı, maddi ve manevi olarak sömürmekten
başka bir derdi olmayan ülkeler, “insanlık” adına bir toplantı
yapıyorlar!
“Siz kim insanlık kim?” diyeceğiz bugün bu hokkabaz toplantıya.
Önce birkaç dikkat çekici kesit aktarayım:
Bir hafta öncesinden Dışişleri kaynaklarınca yapılan resmi
açıklamalarda BM’nin bu organizasyonuna 130 ülkenin katılacağı
söylendi. Ancak katılan ülke sayısı 60’ı bile bulmadı!
70’den fazla ülke neden Türkiye merkezli bu toplantıya katılmaktan
vazgeçti?
Hangi ülkeler “Türkiye’nin olduğu ortamlarda bulunmak
istemiyor?
ABD ve Rusya neden çok düşük düzeyde, “müsteşar, bakan yardımcısı”
düzeyinde katılım gösterdi?
Türkiye’nin “yüksek itibarı bu mudur?”
Dışişleri Bakanlığı’nın sitesinde insani zirve ile ilgili çarpıcı
bir açıklama:
“Bu zirvede Türkiye, insani hizmet alanındaki tecrübe ve
çalışmalarını bütün dünyaya anlatacak.”
Türkiye’nin “insani hizmet alanındaki başarılı çalışmalarını çok
iyi bilen 70 ülke toplantıya gelmekten vazgeçti!”
Bu insani çalışmaların hangisini sayalım:
Gezi olaylarındaki masum sivil itaatsizlik eylemlerinde darp
edilen, gaz sıkılan binlerce vatandaş,
Polise verilen talimatlarla öldürülen Ali İsmail Korkmaz’lar, Ethem
Sarısülük’ler, Berkin Elvan’lar,
Ergenekon’da, Balyoz’da, bütün hukuki ve insani hakları gasp edilip
hapse tıkılan, yıllarca zindanlarda kalan aydınlar,
Anıtkabir’e alternatif Cumhuriyet Bayramı kutlaması yapmak için
yürümek isteyenlere TOMA’lardan sıkılan tazyikli sular,
Teröre karşı “taş üstüne taş, baş üstüne baş bırakmayacağız”
çözümünden başka çözüm üretmeyenler,
Başbakanın danışmanı sıfatıyla sade vatandaşı tekme yumruk döven ve
terfi alan Yusuf Yerkel’ler,
Üst düzey politikacı, asker ve bürokratların en gizli kasetlerini
sosyal paylaşım sitelerin servis ettiren siyaset,
Her türlü yalanı ve iftirayı, en ağır insanlık suçu olarak ve haber
adı altında her gün bıkmadan usanmadan sayfalarına taşıyan bir
yandaş medya,
Suriye’ye katar katar giden TIR’lar,
Komşu coğrafyayı kana bulayan radikal İslamcı çetelere “ılımlı
muhalif” adı altında verilen destekler;
Evet, bütün bunlar karşımızda kapı gibi dururken, Türkiye, dünyaya
”insani hizmet” adı altında hangi tecrübelerini anlatacak?
Zirve’nin başladığı gün, IŞİD militanları Lazkiye’de hastane,
pazaryeri ve otogarda bombalar patlattı. 100 sivil öldü, 120 kişi
yaralandı.
İnsani Zirve adı altında toplanan “zırva’da!”, bu katliamdan tek
kelime bahsedilmedi. Hükümetin sağladığı finansmanla kurulan Sabah
gazetesi, bu saldırıları “Esad’ın kalesi yıkılıyor” diye verdi.