Erdoğan, her fırsatta “sistemin tıkandığını, yama tutmadığını, başkanlık sistemi ile parlamenter sistemin rafa kalkacağını ve bütün sorunların giderileceğini” söylüyor.
Oysa ortada sistemden kaynaklanan bir sorun yok. Parlamenter sistem bugüne kadar (Erdoğan’ın başbakanlık yaptığı dönemler dahil!) sorunsuz işledi.
Ama zaman içinde kuvvetler ayrılığı ilkesinden yavaş yavaş uzaklaşılmaya başlandı. Yavaş yavaş bütün erkler iktidarda hatta TEK ADAMDA toplanmaya başladı.
Yavaş yavaş hükümet, parlamento, istihbarat, asker, polis, bürokrasi, yargı v.s “TEK ADAMIN” pençesine girdi.
TEK ADAM, gazetelerin hangi haberi yazacağından, televizyonların hangi haberi yapamayacağına kadar ilgilenen “Alo Fatih” hatları kurdu.
Ergenekon Davası’na “savcı” oldu, Balyoz Davası’na hançer gibi saplandı, kitap yazıp cezaevine düşen gazetecilere terörist diyecek kadar kudrete kavuştu, beğenmediği yargı kararlarına hakaret etti, TÜSİAD’ı, yüksek yargıyı darmadağın etti, “TIR” dolusu skandalı “insani yardım” diyerek savundu, Suriye’nin, Irak’ın içişlerine açıkça müdahil oldu…