Çocukluğumuzda mercimek reklamlarıyla büyüdük. Dağ taş mercimek
doluydu ve mercimek tüketimini teşvik etmek için TRT ekranlarında
her akşam tanıtıcı reklamlar, programlar yapılıyordu. Bir ülkenin
tarımsal bir ürün yönünden ihtiyaç fazlası üretim yapması
utanılacak bir durum değildi, siyasetçiler rahatlıkla bu ürünün
ithalatı yönünde çalışma yapabilirlerdi.
Asıl utanılacak şeyi şimdi yaşıyoruz.1990’larda 630 bin ton
üretilen kırmızı mercimek 250 bin tonlara düşmüş, yeşil mercimek
üretimi de 22 bin ton civarına gerilemiş.
Mübarek ramazan ayında iftar sofralarında içtiğimiz mercimek
çorbasının mercimeği ağırlıklı olarak Kanada’dan geliyor. Mercimek
çorbanızda eski tadı-tuzu bulamıyorsanız yerlisini
yiyemediğinizdendir. Yerli mercimek üretimi yapan köylülerimiz
şimdi tarlasında değil, büyük şehirlerde işportacılık yapıyor.
Türkiye, mercimeği, Kanada’dan, Rusya’dan, Avustralya’dan, ABD’den
ithal ediyor. Hatta inanmak istemediğim bir de iddia var,
1990’larda bizden mercimek tohumu alan Kanada bugün ithal ettiğimiz
mercimeğin yarısını bize satan ülke.