Birkaç günden beri Trabzon’dayım. Sokaklarda gürül gürül akan
coşkun kalabalıklar, aslında içlerinde büyük sancılar ve acılar
taşıyor. Vatandaşın durumu hiç de iç açıcı değil. Bayram öncesi
olmasına rağmen, çarşı pazarda bir hareketlilik yok. Mağazalar
eskisi gibi dolup taşmıyor, alışveriş mekânları derin bir sessizlik
içinde.
Bunun sebebi kuşkusuz halkın ekonomik durumunun her geçen gün daha
da kötüleşmesi.
Önümde Trabzon’un yoksulluk tablosu ile ilgili ilginç bir araştırma
var. Avrupa Birliği ve Türkiye’nin ortak finansmanıyla yapılan
çalışmayı, Türkiye Belediyeler Birliği yürütüyor. Proje 10 ilde
uygulanıyor ve bu iller arasında Trabzon da var.
Amacı, istihdamı artırmak ve işgücü piyasasına erişimin önündeki
engelleri kaldırmak olarak belirlenen projede illerin ‘yoksulluk
durumu’ da çalışmanın konusu arasında yer alıyor.
Projenin Trabzon açısından çok ilginç sonuçları var:
Türkiye’nin yoksulluk sınırı baz alındığında Trabzon’da 387 bin
kişi yoksul alarak tespit edilmiş. Bölge gelirine göre ise yoksul
sayısı 443 bin kişi.
Yani 766 bin nüfuslu Trabzon’un yarından fazlası fakir!
Üstelik “devletin resmi verileri bunlar!”
Ama “işte bu Trabzon, son seçimde AKP’ye yüzde 55 oy verdi!”
Dünyanın başka bir yerinde olsa her geçen yıl daha da fakirleşen
bir şehrin insanları, kendilerini bu hale getiren siyasetçilere
değil oy vermek onları şehre bile sokmazlar.
Ama Trabzon fakirleştirildikçe, iktidara oyunu artırıyor!
Akçaabat’ta bir lokanta sahibi dostum anlattı. Bir köylü kadın
döner almak için gelmiş. Elindeki 1 TL’yi uzatarak;