Bir: Türkiye adeta yalvarırcasına Rakka operasyonuna dahil olmak istedi ama bu yalvar yakar dış politik ajitasyon, kimsede zerre kadar etki yapmadı. Amerika, Türkiye’nin bütün öfkesine rağmen, terör örgütü YPG ile yoluna devam edeceğini ilan etti.İki: Musul’da IŞİD’e karşı yapılan savaşta sona gelindi. Türkiye bağırarak, çağırarak “İranlı ve Iraklı Şii milislerden oluşan Haşdi Şabi’nin bölgede etkinlik gösteremeyeceğini, Musul operasyonun katılamayacağını” söyledi, “Gelecekleri varsa görecekleri de var” diye kükredi ama Haşdi Şabi, Musul’da savaşan gruplar arasında yer aldı, şu an Musul sokaklarındalar.
Yani Suriye ve Irak’ta, ABD, Rusya, İran ve Batı çizgisinde şekillenen yeni eylem planında “hiçbir şekilde yokuz!”
Üç: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın G-20 zirvesi için gideceği Almanya’da hiçbir salonda konuşma yapmasına izin verilmiyor. Bu durum, kuşkusuz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin manevi kimliğine karşı yapılan diplomatik bir hakaret.
Elimizde mülteci anlaşması gibi, NATO üyeliği gibi, milyonlarca Türk vatandaşının Avrupa’da yaşaması gibi birçok koz varken, Türkiye’ye karşı bu tavrın gösterilmesi, güçlü ve kudretli bir ülke profili çizdiğimizin değil, “güçsüz ve kudretsiz” bir ülke fotoğrafı verdiğimizin göstergesidir.
Dört: Rusya ile ilişkilerin düzeldiğini sanıyorsanız aldanıyorsunuz. Ukrayna’dan gelen turistleri Rusya’dan turist patlaması var diye pompalayan haberlere kanmayın. Kommersant gazetesinin haberine göre Türkiye’ye Rus doğal gazını taşıyan Gazprom firması Türk iç pazarından tamamen çekilmeye hazırlanıyor.
Habere göre Gazprom, Türkiye’ye Rus gazını ithal eden Enerco ve Avrasya şirketlerindeki yüzde 60’lık kontrol hisselerini yöneten Promak şirketinden ayrılma sürecini tamamlamak üzere.