Muharrem Bayraktar Gazeteoku

Ulusalcılara saldırı emrini FETÖ’ye kim verdi?

Dün ‘mübarek hocafendi’ denilerek kucaklanan, bugün FETÖ denilerek terörist ilan edilen grubun en büyük emellerinden biri “Türkiye’de ulusal uyanışı baltalamak, ulusal cephede yer alan vatanseverlere darbe...

08 Ağustos 2017 | 307 okunma

Dün ‘mübarek hocafendi’ denilerek kucaklanan, bugün FETÖ denilerek terörist ilan edilen grubun en büyük emellerinden biri “Türkiye’de ulusal uyanışı baltalamak, ulusal cephede yer alan vatanseverlere darbe üstüne darbe vurmaktı.”
Zaten bunu hiçbir zaman gizlemediler.
Bush yönetimindeki Amerika ile FETÖ’nün hedefi aynıydı. Hem Türkiye’deki ulusalcı uyanışı baltalamak, hem de Amerika ve Batı karşıtlığını yok etmekti.
ABD yönetimi, başta Bush olmak üzere, Grossman ve Condelezza Rice vasıtasıyla direkt olarak talimat verdi:
“Bu ulusalcı yükselişi, bu Amerika ve Batı karşıtlığını önleyin!”
Dönemin gazetelerine bakarsanız bu konuda yüzlerce haber ve yorum görürsünüz.
Bu görev Türkiye’deki FETÖ kadrolarına verildi.
Vatikan havarisi Gülen ise bu emri büyük bir sevinçle kabule etti.
Fetullah Gülen, Amerika ile aynı paralelde düşündüğünü ve Türkiye’deki ulusalcı kesimin başının ezilmesi gerektiğini şöyle itiraf ediyordu: “AB sürecinde son günlerde yaşanan kavga ve tartışmalara bir bakıverin, ölseler bir araya gelmeyecek kimseler ulusal cephe adı altında suni bir kitlesel dalga oluşturmaya çalışıyor(...) Ulusal cephe adı altında oluşturulmaya çalışılan dalganın sınırları belli değil. Hedefi, niyeti ve çağrı yaptığı hassasiyetler farklı farklıdır. Her açıdan manipülatif bir organizasyon olduğu belli. Kararlı, sabırlı ve samimi olmalı. Bu milletin irfanı, vicdanı ve sağduyusu bunları aşabilecek genişlik ve derinlikte.” (Aktüel Dergisi, Sayı 14).
Fetullah Gülen, ulusalcı cepheden duyduğu rahatsızlığı böyle dile getiriyor.
Ona göre ulusalcı dalga hedefsiz, kimliksiz.
Ona göre millet, irfanı ile bu dalgayı aşabilecek güçte.
Oysa ulusalcılarla savaşı milletin irfanı değil, devletin içine sızmış FETÖ’cü eşkıya takımı başlatacaktı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Rum Abdurrahman Atatürk’e karşı! 09 Aralık 2017 | 1.064 Okunma Bir delikten iki defa ısırılmayacaksın! 06 Aralık 2017 | 228 Okunma Zerrab ve ötesi 04 Aralık 2017 | 291 Okunma Kumpas 01 Aralık 2017 | 266 Okunma Esad’la kucaklaşmaya doğru 25 Kasım 2017 | 191 Okunma