Binali Yıldırım’ın başbakanlığının açıklanmasından bir gün önce, Davutoğlu’nun görevden alınmasının en önemli sebebinin dış politikadaki değişiklikler olacağını, medyada ilk defa “bu köşede” okudunuz. Dünkü Vatan gazetesinde yeni başbakan Binali Yıldırım’ın “Düşmanları azaltacağız, dostlarımızın sayısını artıracağız. Tarih, bize bugün bölgede çok önemli sorumluluklar veriyor. Bu sorumluluğu ya bugün yaparız ya da yaşanacak hayal kırıklığının vebalini tarih boyunca hissederiz.” sözleri ön plana çıkartılarak, hükümetin dış politikada önemli değişikliklere gideceği yorumu yapıldı. Bir süredir birçok medya organı bu istikamette yayın yapmaya başladı. Birçok gazete Mısır’dan, Suriye’ye ve Rusya’ya kadar aramızın bozuk olduğu bu ülkeler ile yeni bir döneme girileceğini yazıyor. Ben de keyifle okuyorum. Zira Yeni Mesaj okurları, Ahmet Davutoğlu’nun görevden alınışının arkasındaki “dış politika bağlantılı” sebepleri bu köşede 5 Mayıs 2016 tarihli yazımda okudular. Bugün o yazıdan bir kesit aktarayım ve bundan sonra dış politikada adım adım nelerin olacağını bir kez daha hatırlatalım: “Bu iktidar kavgasında ve büyük bir telaş ve aceleyle düşünülen yeni siyasi organizasyonda asıl konu Türkiye’nin Ortadoğu politikaları. Ne alaka diyeceksiniz, açıklayalım: Bir taraftan Suriye’de batağa saplanmış bir ülke; IŞİD’in şehirlerimizi ve askeri hedeflerimizi vurmaya başladığı bir ülke, diğer taraftan PKK’nın içerde, PYD’nin dışarıda Türkiye’yi perişan ettiği bir çatışma ve kaos ortamı. Ve bütün bunlara karşı birkaç obüsle nerede olduğu belirsiz IŞİD hedeflerini vurmaya çalışan bir Türkiye.