SAMSUN
Türk insanının AB’ye olan ilgisinin temelinde ne var?
Demokratikleşme mi, yoksa fonlarından aldığı ekonomik fayda mı?
Sorunun yanıtını görmek için bir süredir AB Bakanlığı’nın farklı
kentlerde düzenlediği “Sivil Toplumla Diyalog” toplantılarını
izlemek yeterli.
Bunlardan 7’ncisi dün Samsun’da yapıldı.
Yaklaşık 1500 kişi alan salon doluydu, yan salonlar da
açılmıştı.
“Türkiye’de bu kadar çok sivil toplum kuruluşu olabilir mi?”
derseniz, yanıtını dün Samsun’a birlikte geldiğimiz AB Bakanı
Volkan Bozkır sohbetimizde verdi:
“1980’li yıllarda 50’li rakamlarla ifade edilirken bugün 108 bini
geçti...”
AB mali yardımları kapsamında sadece Samsun’da bulunan STK’ların
ürettiği 1214 projeye 520 milyon Euro verilmiş.
Samsun-Kalın demiryolu hattının modernizasyonu için 360 milyon Euro
tahsis edilirken, Türkiye Ulusal Ajansı tarafından yürütülen
programlardan da 328 projeye 7 milyon Euro destek sağlanmış.
Samsun’da okuyan üniversite öğrencileri ile öğretim üyelerinden
1250’si ise Erasmus programı kapsamında AB ülkelerinde eğitim
almış.
Bu rakamlar bile Türk insanının AB ilgisini sergilemeye yeter.
GÜNDE 3500 KİŞİ
Sohbette konu AB’ye vizesiz giriş ve bunun karşılığındaki Geri
Kabul Anlaşması’na geldi.
“Şurası bilinmeli ki Geri Kabul, Suriye’den gidenleri kapsamayacak”
diye söze girdi Bakan Bozkır.
Türkiye’nin 1948’de BM Anlaşması’na koyduğu “coğrafi çekince”nin bu
anlaşmada da geçerli olduğunu ve güney sınırından gelenlerin
mülteci sıfatı taşımayacağını kayda geçirdi.
Geri Kabul Anlaşması’ndan doğan yükümlülüğün de sanıldığı kadar çok
sayıda insanı içermediğini de belirtip ekledi:
“On binlerle değil, ancak binlerle ifade edilebilecek sayıda.”
Bu aşamada önemli bir rakamı da paylaştı, Yunanistan üzerinden
günde ortalama 3 bin 500 sığınmacının Avrupa’ya gitmekte olduğunu
bildirdi.
Bunların Geri Kabul kapsamında olmadığının altını bir kez daha
çizdi.