Mesela kaliteli, eğitimli, entelektüel, güzel, yakışıklı, hürmetli, akil denilmez de en cılız kişi için bile, "ağır misafir" metaforu kullanılır.
Misafire gösterilen ilginin ölçütü de ağırlığa bağlanır, "ağır ağırlama yaptı" denir.
Mesela, pahalı, çeşidi bol, gıdası zengin, içeriği faydalı gibi
kelimeler yerine de
mecaz olarak ağırlık birimi tercih edilir.
Saygı göstermek, rahatını sağlamak, ikram etmek, izaz etmek, çeyiz, cukka deyimlerinin tamamı da tek fiile bağlar.
Belki de bundandır, ağırın ağırlığının, “ağırlama” fiilinden geliyor olması…
Burada da bırakmaz, misafire gösterilen ilginin ölçüsünü de yine “ağır ağırlama” diye tanımlar.
Ağırlayan için de ağırdır; beğenisini zorlaştıranların yurdu Anadolu’da yaşıyorsanız, meblağı da ağır olur ağırlamanın.