BİR ayı geçkin süredir Anadolu’yu dolaşıyorum.
Ege, Güneydoğu veya Akdeniz farkı gözetmeksizin siyasi parti teşkilatının genel durumunu şöyle özetleyebilirim:
Sahada cevval çalışan iki parti var: MHP ve HDP...
Bileşik kaplar gibi, biri çıkarsa diğeri de yükseliyor...
Seçmen geçişleri en yüksek partiler açısından AK Parti ve MHP ile başlarsam...
AK Parti milletvekilleri, tartışma programlarında görevi gazetecilere terk etmelerine benzer tutumu, meydanda da işi bürokrasiye bırakarak göstermiş.
İktidar rehavetine kapılmış.
Yerelde politika üretmek yerine, işi Genel Başkan, Başbakan Davutoğlu ve ekibinin sırtına yüklemiş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sahaya çıkmasından da memnun kalmış.
“Aman sızma olmasın” kaygısıyla yapılan Ankara odaklı liste de teşkilatı savsak çalışma modeline geçirmiş.
‘SUSKUNLUĞA ÇEKİLMİŞ’
Bir zamanlar evleri dolaşan, tepki göreceğini bildiği kapıyı dahi çalan, etkin kadınlarıyla her yere girip çıkan alan siyaseti silinmiş; yerine TV ekranında yer kapma yarışı başlamış.
Mersin Tarsus’ta olduğu gibi bazı bölgelerde geçmişi andıran çalışma tarzlarına rastlanıyor olsa da beklenen faydayı getirmemiş; çünkü aday sıralamasından kaynaklı tepkilerle yüz yüze kalınmış.