BRÜKSEL
ABD’de Trump’ın sürpriz başkanlığının ne getireceği konusunda bir
şey söylemek için erken.
Ancak Batı’da AB’nin kapısı Türkiye’ye dün biraz daha kapandı,
kilitlenme aşamasına ise bir kapı dili aralığı kaldı.
Zaten donmuş ilişkilerin AB dipfrizine kaldırılması için ilk adım
atıldı...
Bundan sonraki sürecin çok daha zor geçeceği kesin.
Nitekim, dün Türkiye İlerleme Raporu’nun açıklanması sırasında
Türkiye Raportörü Kati Piri’nin “İlişkileri dondurmak, vereceğimiz
tek yanıt” ifadesinde de yer bulan müzakere sürecinin donup
donmayacağı, pazartesi günü Dışişleri Komitesi toplantısında
netleşecek.
AB’nin dün yayımlanan ilerleme raporu da bu toplantıya zemin teşkil
edecek.
Bir grup Balkan ülkesinden gazeteciyle birlikte AB’nin daveti
üzerine geldiğimiz Brüksel’de dünkü hava böyle...
Öncelikle AB de Trump’ın seçilmiş olmasının şokunu yaşıyor.
ABD ile ilişkilerden sorumlu Dışişleri Komitesi üyesi David
McAllister de şaşkınlığını dünkü sohbetimizde gizlemedi.
McAllister’in Türkiye için kullandığı cümleler de ağır eleştiri
doluydu:
“Türkiye ile 1999’dan sonra müzakere sürecini başlattık. Bazı
dönemler iyi gitti. Ama Türkiye şu an kırmızı hatta. Türkiye’de
demokratik sürecin gelişmesinde medya özgürlüğü ayrılmaz bir par-
çadır. Türkiye’deki medya özgürlüğü konusundaki gelişmeler üzüntü
verici.”
Dışişleri Komitesi’nin diğer üyesi Ulrike Linacek de benzer
cümleler kurdu.
Genişlemeden sorumlu üye Johannes Hahn’ın da rapor açıklamasındaki
sözlerine paralel cümlelerle HDP milletvekillerinin tutuklanmasının
AB müktesebatıyla uyuşmadığını belirtti.