Salonu kısa sürede etki altına alabilmesindeki sır, anlam üreten kelimelerle konuyu iyi anlatmasındaydı.
Samimi, konuya hâkim ve karşı tarafın ne düşündüğünü söyleyen yöntemle anlattı.
Sur’un yeniden imarı için Diyarbakır’da konuşmasını izlediğim Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki hakkında söyleyeceklerim bunlar.
Ayrıca belediyecilikten gelmiş olmanın avantajını çok iyi kullanıyor, ne yapılacağını biliyor.
Örneğin, “Sur’un imarı için sürekli toplanıp dağılmışsınız, bu son toplantı olacak, bundan sonra icra başlayacak” dedi.
Dinleyenlerin duymak istediğini söyledi.
Yetinmedi, neyin nasıl yapılacağını da net anlattı.
Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy da yılların tecrübesiyle detayları herkesin anlayacağı dilden sıraladı.
Diyarbakır’da önceki günkü toplantının sunum bölümü başarılıydı.
‘İKİ KANUN GELİYOR...’
Hem Diyarbakır’da hem de uçakta gidip gelirken Bakan Özhaseki ile sohbet ettik.
Belediyecilikten kurtulamadığını söyledi, “Eşim sabah evden çıkarken sorduğunda, hâlâ ‘Belediyeye gidiyorum’ diye cevap veriyorum” dedi.
Konuşmasının bütününden çıkardığım kadarıyla bakanlıkların bölüşümünde yeni bir yapılanmaya gidilecek; İçişleri’nin bazı birimleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na kaydırılacak.
Belediyeler için de iki kanun geliyor.
Meclis kapanmadan gelecek ilki, teröre destek veren veya görevini yapmayan belediyelerle ilgili torba yasada gelecek.
Diğeri ise yeni yasama döneminde ele alınacak daha geniş kapsamlı Belediye Kanunu...
UYARACAK, YAPACAK
Özhaseki, terörle ilgili olan kanunu detaylandırdı: