DARBE girişiminin beyin takımının yargılandığı Akıncı Üssü davasının birinci haftası gösterdi ki...
Video, fotoğraf görüntüleri, telsiz-telefon konuşmaları, tanık ifadeleriyle ilişkilerini ve darbe çabasını açıkça ortaya koyan iddianame ile her şey ortada...
Ancak 486 kişinin yargılandığı davada bir haftada 4 kişinin dinlenebilmiş olması gösteriyor ki sadece savunma aşaması dahi iki yılı aşacak...
Buna neden, savunmaları yapan sanıkların profesyonel eğitim almış bir tavırla kendisine soru soran avukatları sorgular hale çeviren taktiklerinin getirdiği süre uzaması değil...
Örgütün asker-sivil ilişkilerinin farklı bir emir-komuta sistemine sahip olması da bir yana...
Süreyi uzatan adil yargılama sisteminin getirdiği zorunluluk...
Sanıklar hukukun olmazsa olmaz kuralını iyi bildiği için, aynaya bakıyor gibi önünde duran görüntüsünü inkâr ederek, ortamı gererken, izleyenlerin de sinir sistemine oynayıp çoğu kez gerilimi körükledi.
Bir nevi, “Adil yargılama olmadı” gerekçesini üretmek için AİHM’ye altyapı hazırlama çabası sergiledi.
BAŞKANIN İSYANI
Müşteki taraf da sinir sistemine hâkim olamadığı için bu taktiği çoğu zaman fark edemedi.