AK Parti’nin iktidara geldiği günden bu yana gerçekleşen tüm seçim süreçleri, muhalefetin içişlerinden doğan tartışmayla başladı.
Sondan geriye doğru gidersek...
2011 seçiminin odağında dönemin CHP Lideri Deniz Baykal ve MHP milletvekillerinin kasetleri vardı.
CHP’de lider değişimini yaşatan, MHP’yi de sıkıntıya sokan zeminde seçime gidildi.
2007 seçimi de yine muhalefet açısından tepki üreten bir süreçle başladı.
CHP’nin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi’nin 367 kararı Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini tıkadı, Gül’ün seçilmesinin önünde sorun çıkardı.
Askerin yayınladığı gece yarısı bildirisi de üzerine benzin döktü.
Bütün bunların olumsuzluğu da “ulusalcı” tutum içindeki CHP’ye yüklendi.
Cumhurbaşkanı’nın seçilememesi dolayısıyla gidilen sandıktan CHP umduğunu bulamadı; ilk seçimde baraj altında kalan MHP ise tekrar parlamentoya döndü.