CHP kurultayından çıkan sonucun özetini yapmak gerekirse...
Kurultay Başkanı Murat Karayalçın’ın deyimiyle “orta siyaset tuzağına” düştü...
Dördüncü devrimi yapmak için yola çıkmışken, üçüncü dönem kapanına bastı.
Bir zamanlar sosyal demokrat ilkelerin kavgası verilen CHP, hiziplerin kavgasıyla karşılaşmıştı; bununla baş etmek isterken daha tehlikeli güzergâha, aşırı kimlikleşmiş, bireysel kavganın öne çıktığı üçüncü yola saptı.
Bundan çıkmak da kolay değil; çünkü bu yapı bir de katı ideolojik solla bütünleşti.
Özetle, mikro ekonomiye odaklı, 1970 tipi sol ideolojiyle bütünleşik, hemşericiliğe dayalı aşırı kimlikleşmiş, bireysel politikanın ön aldığı yapı oluştu.
Bu yapı içinde, “Aile Sigortası” gibi yeni bir kavrama hayat vermiş, emeklilerin Türkiye’nin önemli bir gücü olduğunu keşfetmiş, gençlere dönük projeleriyle CHP’nin yanı sıra diğer partilerin de seçim bildirgelerine imza atmış bir Prof. Dr. Sencer Ayata olmayacak.
Ya da Merkez Bankası’nın yanında bir zamanlar müsteşarlığını yaptığı Hazine’yi çok iyi bilen, makro, global ekonomik gelişmeleri iyi okuyan Faik Öztrak da yok.
Beğenin beğenmeyin ama yarattığı aura ile yeni varoşa ulaşmakta önemli bağ görevi üstlenen Gürsel Tekin de bulunmuyor.