CHP Merkez Yürütme Kurulu’nun ardından hemen hepsinin kurduğu
cümle aynıydı:
“Deniz Baykal’ı tercihimizin koalisyon çalışmalarıyla bir
bağlantısı yok...”
CHP üst yöneticisinin cümlesi bu noktada bitmiyor, Baykal’ın aday
olmayı çok istediğine vurgu yapıp devam ediyordu:
“Genel başkanlık yapmış birinin aday olmayı istediği bir durumda,
‘Sen olmayacaksın’ deme şansımız yok. Baykal bizim için çıkar
yoldur.”
Aktardıklarına göre, MYK’da Baykal’ın adaylığının kabulü de
uzun sürmemiş.
Kılıçdaroğlu, tercihinin Baykal yönünde olduğunu
bildirince genel başkan yardımcılarından katı itiraz
gelmemiş.
Nedenleri üzerinde biraz konuşulmuş, bundan sonraki süreç
değerlendirilmiş.
Bunun, “koalisyon şartının yerine getirilmesi gibi
yansıtılmaması” gerektiğinin altı çizilmiş.
Kazanma ihtimalinin yüksekliği üzerinde
durulmuş, Kılıçdaroğlu, Baykal’ı ziyarete gideceğini
söyleyip ayrılmış.
Bütün bunlar söylense de iletişim biliminin en temel kuramı
geçerlidir: “Sizin ne dediğiniz değil, nasıl anlaşıldığınız
önemlidir...”