PARİS, Ohio, Berlin, Londra, Stockholm, Barcelona...
DEAŞ son 1 yılda Paris’te 2, Londra’da 3 kez olmak üzere yukarıda sıraladığım 6 şehirde, kalabalığın üzerine araç sürerek 9 eylem gerçekleştirdi.
La Rambla da dahil, eylemlerin ortak özelliği DEAŞ sempatizanları tarafından yapılmış olması...
Bir de eylemlerinde büyük ihtimal alınan tedbirler sonucu ulaşamadıkları için ateşli silah ve patlayıcı bulunmaması...
Sempatizanların araçlı eylemlerinde en fazla ölüm 14 kişiyle La Rambla’da gerçekleşti; öncesinde Berlin’deki pazar yerinde 12 kişiyi katletmişlerdi.
Sonuçta 9 eylemde 39 kişiyi katletti, 295’ini yaraladı. DEAŞ’ın geçmiş eylemleriyle kıyaslandığında kayıp sayısı düşük...
Ancak savaşa bulaşık yabancı terörist savaşçılar (YTS) işin içine girdiğinde tablo çok daha vahimleşiyor.
Paris Bataclan ve Ankara gar saldırılarında 100’ün üzerinde insanın katledilmiş olması da bunu anlatmak için yeterli...
GERİ TEPME ETKİSİ
Dolayısıyla DEAŞ’ın son saldırılarında ölen sayısının düşük olmasının nedeni, sempatizanların ateşli silahlara ulaşamamış olmalarının yanı sıra eylemlerin profesyonel YTS’ler tarafından da yapılmamış olması.
Nitekim DEAŞ araştırmalarıyla bilinen Thomas Hegghammer’in Batı’daki 9 eylemden 8’inin sempatizanlar tarafından gerçekleştirildiğini gösteren çalışması da bunu doğruluyor.
Asıl soru ise şu: “Eylemler bundan böyle sempatizanların gerçekleştirdikleriyle mi kalacak?” BM YTS Mücadele Komitesi Ağı Üyesi, TOBB ETÜ’den arkadaşım Doç. Dr. Haldun Yalçınkaya’nın geniş perspektifli mükemmel çalışması buna yanıt veriyor. (IŞİD’in Yabancı Savaşçıları ve Yarattığı Tehdit: Türkiye’nin Tecrübesi...)