Tıptaki karşılığı, “Benzer, benzeri iyileştirir” anlamına
geliyor.
Eğer bir hastalığınız söz konusu ise “ona neden olandan elde
edilenle sorunu çözmenin” çok daha kolay olacağı ilkesine
dayanıyor.
Yaşamdan örneklenirse; yılan ısırmasının yarattığı ölümcül etki,
yine yılanın zehrinden elde edilen serumla iyileştirilir.
Sıtma veya malaryayı iyileştiren ilaç da hastalığı taşıyan
sivrisineği yaratan durgun suda çürümüş bitkilerden üretilmiş
serumdur.
Aynı şekilde sıtmaya neden olan kına ağacı, kabuğu kaynatılıp
içilmesi halinde hastalığı yok eder.
Aşırı soğukta donmuş bir organ, buz ile ovulduğunda kangrene yol
açmadan iyileşir.
Arı sokmasının ilacı da arının iğnesindeki zehirden elde edilmiş
serumdur (remedi apis)...
Kahve sert ve çok miktarda içilirse uykusuzluk yaratır; benzer
belirtilere eşlik eden uykusuzluk hastalığı da kahvenin homeopatik
dozda hazırlanmış şekli olan “coffea” ile tedavi edilir.
YAPAY CENNET
Homeopatik kelimesi, Fransız postyapısalcı felsefeci Jean
Baudrillard’ın “İlahi Sol” kitabını yıllar önce okuduğumda
dikkatimi çekmişti.
Kitabı buldum, baktım kelimenin altını kurşun kalemle çizip yanına
da karşılığını yazmışım.
Baudrillard, 1975’te başlayıp Eylül 1984’te tamamladığı kitabının,
“İnsanlara nasıl coşku zerk ediliyor?” başlıklı bölümünde,
postmodernalist yaklaşımla “sağın yapay cennetinin bolluk, solun
yapay cennetinin ise kriz üstüne oturduğunu” vurgulayıp
ekliyor:
“Herkes krizi, hayali bir gerçeklik ilkesi olarak benimsemiştir.
Aslında kimse krize inanmamakla birlikte, herkes krizin
inanılabilirliği, tüm sistemi felakete sürükleyecek bir kriz
sayesinde tarihi bir uzlaşma olasılığı ve umudu olabileceği
konusunda anlaşmak istiyor. Kriz, felaketin homeopatik dozlarda
damıtılmasıdır. Bizi o mahkûm olduğumuz sonun elinden
kurtarabilecek tek şey, ne yana doğru sürüklenip gideceği belli
olmayan krizdir. Üstüne üstlük tüm hükümetlerin kendisinden
yararlanabileceği bir bahaneye benzemektedir...”
Satırları kaleme almasının üzerinden 32 yıl geçmiş; geçerliliğini
bugün de koruyor.
FIRAT VE 15 TEMMUZ
Nedeni de açık...