Astana ve Soçi mutabakatları ile çatışmazlık bölgesi ilan edilmiş bu kapsamda da epey mesafe alınmıştı.
Ancak İdlib'e konuşlu muhalif gruplardan bazıları ateşkes sürecini hiç sevmedi; çünkü silahların susması onların da kaybı anlamına geliyor, militan toplamakta zorlanıyorlardı.
Buna karşın Türkiye'nin de girişimiyle İdlib'in Şam güçlerine destek veren Rusya ve İran'ın konuşlu olduğu bölgelerden içeri doğru uzanan hat boyunca 15 Ekim'e kadar ağır silahlarını geri çekmeyi kabul etti.
Hatta büyük bölümünü de geri cephelere taşıdı, bu konuda Türkiye önemli rol üstlendi.
Gerginliği Azaltma Bölgesi kapsamında bölgeye hakim Hayat Tahrir Şam ve El Kaide'nin de arasında bulunduğu muhalifler derinliği farklı olmak üzere 17 Eylül'de varılan mutabakata uygun olarak ağır silahlarını geri çekmeyi kabul etti.