Sorunun bu aşamaya geleceği baştan belliydi...Önce Hama, ardından Halep, sonrasında Doğu Guta ve şimdi de İdlib...Dışişleri, Milli Savunma bakanları ile MİT Başkanı'nın geçen hafta Moskova'da yaptıkları toplantılardan ne sonuç çıktığı konusunda Türk diplomatik kaynaklarla sohbet ederken kendime hayıflandım.Uzun süredir bölgeyi takip eden biri olarak fark etmekte zorlanmışım.Meğer Şam yönetimi uzun süredir bölgede "terör zıplatma oyunu" oynuyormuş.Moskova temaslarında verilerle bu durum masaya konulmuş. "ORAYA ŞAM GETİRDİ" Diplomatik kaynağım bir tespiti yaparak söze girdi:"İdlib'deki aşırı terör örgütlerinin Rus birliklerine saldırısı karşısında Moskova'nın tutumunu anlayışla karşılıyoruz..."Ardından gelen cümle ise önemliydi:"Ancak o saldırıda bulunanları oraya Şam getirdi, Moskova da bunun böyle olacağını biliyordu..."Sözlerini biraz daha açmasını istedim, örnekleyerek anlattı:"Mesela Heyet Tahrir Şam (HTŞ) örgütü ile birlikte hareket eden Türkistan İslam Partisi (TİP- Hizb ul-İslami el Türkistani)... Uygur'u Çin'den kurtarma amacında olan aşırı bir örgüt. Türkiye'nin de terör örgütü listesinde; 2000 kadar silahlı militana sahip. Daha önce Hama'da yerleşikti. Şam sıkıştırdı, tamamen yok etmek yerine müzakereye başladı..."Aktardığına göre Şam, "İdlib'in güney batısındaki Kürt ve Türkmen dağları eteğindeki Cisr El Sugur kasabasına gitmeleri halinde kendilerine dokunmayacağı" sözünü vermiş.Onlar da teklifi kabul edip, bir süredir bu bölgedeki varlığını arttırmış.Hama'dan önce de Rusya desteğindeki Şam ordusunun taş üstünde taş bırakmadığı Halep'in Han Tuman bölgesindelermiş.