ANTALYA
HAFİF yağmurun bıraktığı denizden gelen azot ile ovadan yükselen portakal kokuları arasında yol alıyorduk ki telefon çaldı...
Muhabir arkadaşım Soner Özcan, heyecanla “Geri dönmeliyim...” deyip gerekçesini açıkladı:
“Birkaç dakika önce bir garson, patronu ve çalışma arkadaşlarını pompalı tüfekle vurmuş...”
Olayın en yakın yerine kadar gittik; Soner’i işiyle baş başa bıraktık.
Tekrar buluştuğumuzda, yaşanan olayın etkisindeydi.
İşten çıkarılan yemek paketi taşıyıcısı, güç durumda kalınca patronuna gitmiş; geçmişteki hataları tekrarlamama karşılığı tekrar işe başlatılmış.
Dışarı çıkmış, elinde pompalı tüfekle dönmüş.
Önce patronunu, ardından 2 garson arkadaşını öldürmüş.
Buzhaneye saklanan diğer arkadaşlarına ulaşamayınca da aynı tüfekle intihar etmiş.
Akşam, konuyla ilgili etkin isim olayın detayını da aktardı.
Antalya civarında son dönem çok sayıda pompalı tüfek cinayetine tanıklık edildiğini anlattı.
Kısa süre önce Türkiye’nin en önemli meselesi olarak konuşulan pompalı tüfeklere sınırlama getirecek çalışmaları sordum, henüz bir adım atılmadığını belirtti.
Tartışmadan bu tarafa, pompalı tüfek ticareti yapan 1-2 televizyon kanalına kısıtlama getirilmiş; “Bundan böyle tüfek satışını özendirmeyin” denilmiş.
Bir de internet satışına düzenleme getirmek için bazı adımlar atılmış; o kadar...
HAVALININ ETKİSİ
Konunun uzmanına, “Peki mesele tek başına ateşli silah