IŞİD mevzilerinin ardından, PKK kamplarının, hem de Suriye içinden geçerek vurulmasının tek izahı var...
Kandil gereksiz, anlamsız nedensiz, iç kaygılarını aşamayıp rest çekti, Ankara da resti gördü ve elinin de aslında ne kadar güçlü olduğunu gösterdi.
Böylece tam 3 yıl önce 23 Temmuz 2012’de başlayıp 23 Eylül 2012’ye kadar devam eden, olayların yeniden hortlamasının da yolunu açtı.
Anımsanırsa, o dönemde Şemdinli’de PKK/KCK uyguladığı “vur-kaç” gerilla taktiğinden askeri “alan savunmasına” geçti.
Geçimli’de 8 şehidin de arasında bulunduğu bin kişinin hayatına mal oldu.
“Çözüm süreci” adı altında müzakerelerin başlamasıyla olaylar son buldu.
PYD VE KDP’YE ZARAR
Yeniden 2012’ye dönülmesinin nedeni Kürt siyasal hareketlerinin bileşenlerinden biri olan PKK/KCK’nın 1970 model zihniyetidir.
Ancak bu yeni dönemde görmediği bir şey daha var; geçmişte yaptığı hareketlerin zararını sadece Türkiye içindeki bileşenleri ödüyordu.
Bugün ise içerdekilerin yanında, PYD’nin ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) yanı sıra bu coğrafyadaki diğer bileşenlerine de ödetiyor.
ORTAK DÜŞMAN
Yakın geçmişte de yazdım; Kürt silahlı hareketleri 2011’e kadar, yaşam buldukları ulus devletlerin otoriteler gücüne dönüktü.
İran’daki Tahran’a, Irak’taki Bağdat’a, Suriye’deki Şam’a ve Türkiye’deki de Ankara’ya karşı mücadele veriyordu.
Her biri de kendi derdiyle, savaşıyla ilgiliydi.
IŞİD, Kürt silahlı mücadelesinin bu yapısını değiştirdi, onları ortaklaştırdı.