BİR uçak düştüğünde teknik, kullanım da dahil nedenlerini
inceleyip kâğıda dökme işlemine denir kaza kırım raporu...
“Hasar tespit”ten farkı, ortaya çıkan zararla birlikte nedenlerinin
de incelenmesidir.
Devlet de bir süredir 15 Temmuz’un “kaza kırım raporunu”
hazırlıyor; ileride yaratacağı riskleri, olabilecekleri hesap
ediyor.
Vardığı sonuç, tehlikenin geçmediği, ikinci bir girişimin farklı
bir şekilde “B planı” adı altında organize edilerek yenilenme
olanağının bulunduğu noktasında.
Son dönem devletin zirvesinde bulunan isimlerden gelen açıklamalar
da anlaşıldığı kadarıyla buna dayanıyor.
Devlet hafızasını bu noktaya taşıyan nedenler de şöyle
sıralanıyor:
-Bu yapı devletin zirvesindeki isimlerin yanına sızıp uzun yıllar
kendilerini gizlemeyi başardıysa, benzerleri veya bir alt kademede
de hâlâ görev yapma olasılıkları yüksek.
- İkinci bir kalkışmaya girişme ihtimalleri bulunduğu gibi, suikast
veya katliamlara yönelip toplumda ayaklanmayı tetiklemeyi
hedefleyebilirler; ekonomiye zarar verici yönlere gidebilirler.
- Bu analizin de iki nedeni var. Birincisi bu kadar güçlü bir
yapının bu kadar basit, lümpen ve goşist bir yaklaşımla
giriştikleri darbe girişiminin başarısızlığı hesaplandığında
sonucun düşük oranda kalması. Böyle bir yapının bu kadar basit
hatalarla kendisini başarısızlığa atma olasılığına dönük hesaplar
bir daha gözden geçiriliyor.
- Bunun sonucu ilk girişimin bir deneme niteliğinde olabileceği,
ardından ikincisinin gelme olasılığına yönelik kaygı dikkate
alınıyor.
- Bir diğer analiz de darbe girişiminde bulunanlara bilinçli olarak
yol verip yarı yolda bırakılmalarına yol açıldığı yönünde. Bu
analizin merkezinde bölgede çıkarları bulunan ve “üst akıl” diye
tanımlanan ülke ve ülkeler var.
- Türk Silahlı Kuvvetleri’ni (TSK) darbe girişimi sonucu
yıpratmanın ve bölgede hareket edemez duruma getirmenin
hedeflendiğine inanılıyor ki bu tezin savunucusu da çok...
GÜVENLİK PARANOYASI
Görüldüğü gibi bütün analizlerin odağında TSK var...
TSK’nın sınırlarının dışıyla uğraşmayan bir hale getirilmesinin
hedeflendiği açık; nitekim darbe başarılı da olsa bu değişmeyecek,
içe kapanık bir hale gelecekti.
Kurumların kendi içindeki kuşkular arttı, güvensizlik paranoyası
ortaya çıktı.
Elde var olan bilgi havuzu kullanılarak bir tasfiye
gerçekleştiriliyor ancak yönetimin sağlıklı bir yapıya kısa sürede
oturması da mümkün görülmüyor.
Ancak unutulmamalı ki kaza kırım analizinde yer alması yararlı
olmakla birlikte, halk nazarında bu hareketin bir daha yapılma
olasılığı yok, çünkü hepsi şeytanlaştı.