PARLAMENTOYU bilen bir gazeteci olarak söyleyeyim.
Yeni seçilip gelmiş bir milletvekilinden, daha bir tek yasa dahi çıkarmadan; sosyal güvencesini kazanmadan seçime gitmek için el kaldıracağını kimse beklemesin.
Çünkü oraya ne kadar meşakkatli yollardan geldiğini biliyor; siyasetin yakan sıcaklığını da hâlâ kaslarında hissediyor.
Böyle bir süreçte, “Haydi yeni bir seçime gidiyoruz” derseniz, bırakın elini, yerinden dahi kaldıramazsınız.
Ayrıca böyle bir süreçte özellikle AK Parti ve HDP için yeni bir seçime gitmenin nasıl bir sürprizle sonuçlanacağını kimse kestiremez.
Çünkü biri tek başına iktidarını kaybetti; seçmen davranışı bundan sonra ona göre şekillenecek...
Diğeri, HDP’nin de ödünç oyların bir daha ne kadarını alacağı belli değil.
‘FELAKETİMİZ OLUR...’
Dolayısıyla AK Parti’nin akil ismi, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un dün vurguladığı gibi “AK Parti için erken seçim en son ihtimal”...
Nitekim dün güney illerden birinin, adının yazılmasını istemeyen AK Parti İl Başkanı’nın şu sözü de toplumsal tabanının görüşünü yansıtması için yeterli:
“Erken seçim felaketimiz olur, zaten zor toparladık, şimdi iktidardan gittiğimizi gören yanımıza yaklaşmaz. Sorunu erken seçim yerine, siyaset üreterek aşmalıyız...”