SÜRELERİNİ iyi tamamlayamadıklarından olsa gerek, koalisyonlara pek sıcak bakılmaz.
Oysa Türkiye’nin, 1961’de ilkiyle karşılaştığı 13 koalisyon en fazla iş yapandı.
Daha da önemlisi, toplumsal çatışmaları azalttı, tek parti iktidarlarının cesaret edemediği yasaları çıkardı.
Bütün bunları da sağlam koalisyon protokolleri sayesinde gerçekleştirdi.
“Koalisyonların anayasası” sayılan protokoller, herkesin anlayacağı sağlam kurallara bağlanırsa, koalisyon ortaklarının milletvekilleri de rahatlıyor, aksi davranış sergileyemiyor.
1991’deki DYP-SHP koalisyonunda 4 kez gerçekleştiği gibi bazen koalisyonlar çok sayılı protokole de tanıklık etti.
Merhum Demirel ile İnönü arasında ilki imzalanan ve geniş kurallar bütünü halinde sıralanan ilk protokol, Demirel’in Cumhurbaşkanı seçilip yerine Çiller’in gelmesiyle yenilendi.
Yetmedi, 5 Nisan Ekonomik Kararları, 62 yasanın sıralandığı Demokratikleşme Paketi için de iki ayrı protokol imzalandı.
Bunlara ilişkin düzenlemeler geldiğinde de parlamentoda milletvekilleri aksi yönde davranış sergileyemedi.