ALTI muhalefet partisinin birlikte hareket edip, ortak aday çıkardığı ve kaybettiği Macaristan seçimi Türkiye için kıstas oluşturur mu?
Ya da Macaristan seçimi, karizmatik, popülist bir Başbakan karşısına muhalefetin çıkardığı adayın politik güçsüzlüğünün sonucu muydu?
Veya ittifak yapan partilerin masada yan yana otururken, alttan birbirlerine tekme atıyor olmalarının yarattığı bir neden miydi?
Yoksa bunların ötesinde Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı karşısında muhalefetin takındığı tutum ve söylem mi Macar halkını bu davranışa yöneltti?
YANLIŞ SİYASET OY GETİRMEZ
Macaristan’daki seçim sürecini yakından takip eden akademisyenler ve siyasetçilere göre aslında hepsinin bileşimi, otoriter, popülist Başbakan Orban’ın seçimi yeniden kazanmasına neden oldu.
Thedor Adorno’nun “yanlış hayat doğru yaşanmaz” söyleminden uyarlarsak, yanlış siyaset doğru oy getirmedi.
Seçmen çıkarı neyse onu gözeten bir tutum sergiledi.
Bunu yaparken bir başka sandıktaki referandumda sergilediği tutum ile de aslında Orban’a da tam destek vermediğini net sergiledi.
“Devlet eğitim kurumlarında reşit olmayanlara ebeveyn izni olmadan cinsel yönelim öğretilmesini destekliyor musunuz?” sorusuna verilen yanıt %50’ye ulaşmadığı için referandum geçersiz sayıldı.