“Kuveyt ve Katar gibi çölden ibaret iki kaza yüzünden İngiltere ile ihtilaf çıkaramayız. Bu ehemmiyetsiz topraklardan ne gibi faydamız olabilir? Kuveyt ve Katar’ı İngiltere’ye bırakmaya ve zengin Irak vilayetimizle uğraşmaya karar verdim…”
Bunu ne için söylediğine gelirsek…
Sözleri Sadrazam olmasından iki yıl önce İngiltere’nin efsanevi Dışişleri Bakanı Sir Edward Grey’in şu cümlesine yanıt niteliğindeydi:
“Temel hedefimizi daima hatırda tutmamızın önemli olduğuna inanıyorum; bu da Basra Körfezi’ndeki ve onu tamamlar nitelikteki Mezopotamya’daki İngiliz çıkarlarını korumaktadır… Birliğimizin geleceği neft yağına (petrol) bağlıdır…”
KAN VE PETROL
Buna bir de İngiliz Amiral Philip Dumas’nın 1920 yılında söylediği şu cümleyi eklemek gerekir:
“Bu, (Birinci Dünya Savaşı) geniş ölçüde petrole yönelik bir savaştı. Geleceğin harpleri tamamen o amaca yönelik olacaktır. Bismark’ın ‘kan ve demir’ özdeyişi, artık ‘kan ve petrol' şeklinde ifade edilecektir...”
Bütün bunları yazmamın nedeni, Sir Grey ve Sadrazam Mahmut Şevket Paşa’nın cümleleri ile yıllar sonra tekrar karşılaşmam.