Muharrem Sarıkaya Habertürk Gazetesi

Neden Tahran?

“Dilerim, Katar’da başlayan kriz bir şekilde önce İran’a, sonrasında Türkiye’ye sıçramaz...” Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu, 2 gün önce verdiği iftarda temennisini bu cümleyle dile...

08 Haziran 2017 | 369 okunma

“Dilerim, Katar’da başlayan kriz bir şekilde önce İran’a, sonrasında Türkiye’ye sıçramaz...”

Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu, 2 gün önce verdiği iftarda temennisini bu cümleyle dile getirdi, ardından şu iddiada bulundu:

“Ortadoğu’da esas hedef, Türkiye ile İran’ı çarpıştırıp birbirine düşman hale getirmektir. Senaryo bunun üzerinde oynanıyor...”

Sözlerinin üzerinden 48 saat geçmeden, DEAŞ Tahran’da çifte saldırıyla hortladı.

Aslında bu saldırı İran açısından dönüm noktası...

Çünkü kırsalında PEJAK ve Cundullah gibi örgütlerin eylemine rastlansa da başkent Tahran başta olmak üzere şehirlerinde 7 yıldır terör olayı yaşamadı.

Son olarak 2010’da Sistan-Belucistan Eyaleti’nde cami önüne konulan bomba 38 kişinin ölümüne yol açtı.

Aynı yıl Sünni Müslüman örgüt Cundullah 36 güvenlik görevlisini öldürürken, otoyolu kapatan eylemciler de 22 sivili katletti.

SÜNNİ-Şİİ HATTI

Suriye sorununun başgösterdiği günden bu yana İran’da DEAŞ eylemiyle karşılaşılmadı.

İran’ı da hedef alan Katar krizinin ortaya çıkması sonrası Tahran saldırısının yaşanması, ister istemez gözleri farklı bir noktaya çevirdi.

Şu soruya yanıt arandı:

“Sünni-Şii hattındaki gerilim yeniden yükseltilip yeni bir çatışma ortamı mı hazırlanıyor?”

Çünkü Suriye’de sona doğru yaklaşıldıkça, Sünni-Şii karşıtlığı üzerinden yeni bir çatışma ortamının oluşmasından korkuluyor.

Bu yöndeki gelişmenin ülkeler arasındaki çatışmaya dönüşmesinin DEAŞ’a yarayacağı kesin.

Ancak DEAŞ’ın İran üzerinden böyle bir planlamasının bir anda sonuç vermesi olası değil.

Çünkü ulus devlet çatışmasına dönüşmesi için İran Devrim Muhafızları’nın dün yaptığı gibi Suudi Arabistan’ı suçlaması yetmez, bunun karşı eyleme dönüşmesi ve Riyad’ın da ona karşılık vererek gerilimi tırmandırması gerekir.

Bu da Nasreddin Hoca’nın kazak örecek ip elde etmek için koyunlarını çalılıklara salmasından daha uzun ve zahmetli yol demektir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Demokrasi zaferi… 29 Mayıs 2023 | 475 Okunma Geleceği depolayanlar... 28 Mayıs 2023 | 127 Okunma Meclis bu sayıya hiç ulaşmamıştı 26 Mayıs 2023 | 454 Okunma Startup partiler… 25 Mayıs 2023 | 136 Okunma Sandığa kimler gitmedi? 24 Mayıs 2023 | 591 Okunma