Muharrem Sarıkaya Habertürk Gazetesi

OHAL’in emsali köy boşaltma

OHAL kararnameleriyle işten atılanlarla ilgili hukuki konuya, idari bir organ olan inceleme komisyonu bakabilir mi? Ya da Anayasa Mahkemesi’ne yapılan 100 bin başvurunun 70 bini aşkın bölümünü oluşturan “bireysel...

26 Ocak 2017 | 207 okunma

OHAL kararnameleriyle işten atılanlarla ilgili hukuki konuya, idari bir organ olan inceleme komisyonu bakabilir mi?

Ya da Anayasa Mahkemesi’ne yapılan 100 bin başvurunun 70 bini aşkın bölümünü oluşturan “bireysel başvurular”ın bu komisyona aktarılması hukuki mi?

OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun kurulmasına ilişkin kanun hükmünde kararnamenin 3 gün önce çıkmasının ardından, yukarıdaki sorular çerçevesinde tartışma başladı.

Odağında da “AİHM’ye giden yolda Anayasa Mahkemesi’nin son aşaması olan hukuk sürecinin tüketilmesi gerekirken, sadece 3’ü hukukçu olan ve bizzat yürütme tarafından tayin edilen 7 kişilik idari yapı, nasıl sürecin parçası nasıl olabilir?” sorusu yer aldı.

İdarenin tasarrufu nedeniyle bağımsız yargıya taşınan bir konunun idare tarafından hukuk sürecinin bir parçası yapılması eleştirildi.

AYM’NİN YÜKÜ

Bunun AİHM’ye giden süreci uzatarak mağduriyeti artıracağı, Strasbourg’un, dolayısıyla Venedik Komisyonu’nun buna izin vermeyeceği ileri sürüldü.

Hukukçular, gerekçelerinde de sayısına her geçen gün yenisi eklenen ve şimdi 70 bini aşan başvuruların 7 kişilik bir komisyon tarafından en az 10 yılda sonuca ulaştırılabileceğini iddia etti.

Anayasa Mahkemesi bireysel bölümünün, başvurucuların görüşünü almadan dosyalarını OHAL komisyonuna gönderemeyeceğine de vurgu yapıldı.

Bazı hukukçular da aslında bunu, AİHM’nin tüketilmesi gereken hukuk yollarından biri olarak gördüğü Anayasa Mahkemesi bireysel bölümünde yarattığı krizi çözmek için bir ara formül olarak gördü.

Anayasa Mahkemesi’nin üzerindeki başvuruları kısa sürede çözememesinin, “bireysel başvuru” hakkına zarar getireceğine dikkat çekildi.

Bu görüşü savunanlar, OHAL ile mağdur olanlar için ilk kez bir mahkeme yolunun açılmış olduğuna da dikkat çekti.

AİHM’NİN KABULÜ

Bütün bunlar söylense de aslında oluşturulan komisyon fikri yeni değil.

Hatta geçmişte AİHM’nin de tüketilmesi gereken iç hukuk yollarından biri olarak kabul ettiği bir başka komisyondan kopyalanmış.

Esinlenilen model, 2004’te 5233 sayılı Terör Zararlarının Karşılanması Hakkındaki Kanun ile kurulan Terör Zarar Tespit Komisyonu...

Doğu ve Güneydoğu bölgesinde 1990 başında terör gerekçesiyle boşaltılan veya yerinden edilen insanların AİHM’de açacakları davaların önüne geçmek amacıyla oluşturulmuştu.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Demokrasi zaferi… 29 Mayıs 2023 | 475 Okunma Geleceği depolayanlar... 28 Mayıs 2023 | 129 Okunma Meclis bu sayıya hiç ulaşmamıştı 26 Mayıs 2023 | 456 Okunma Startup partiler… 25 Mayıs 2023 | 136 Okunma Sandığa kimler gitmedi? 24 Mayıs 2023 | 592 Okunma