ANKARA diplomasisinin bir özelliği vardır.
Liderler arası görüşmeler öncesi bir şekilde nelerin olup olmayacağını tahmin eder; hatta öngörüleri de büyük oranda tutar.
Başkent’te bu aylarda ardı sıra gelen resepsiyonlar nedeniyle son 4 gündür katıldığım davetlerde Doğu’sundan Batı’sına birçok ülkenin büyükelçisiyle sohbetlerimde aynı soruyla karşılaştım:
“Erdoğan-Trump görüşmesinde ne olur?”
Nasıl bir sonucun elde edileceğine yönelik öngörüye sahip olamamalarının temelindeki en büyük açmaz ise ABD Başkanı Trump’ın tahmin edilemez olması...
Suriye politikalarında son dönem Pentagon odaklı önerilerle hareket eden Trump’ın, bundan vazgeçip farklı bir karar alması şu aşamada kolay görünmüyor.
Benzer durum başka kriz alanları için de söz konusu...
Fethullah Gülen ile ABD’de yargısı süren Reza Zarrab bağlantılı olarak tutuklanan Halkbank Genel Müdür Yardımcısı konusu yargıya ait meseleler olduğu için ilk aşamada belki bir gelişme olmayabilir.
Ancak Beyaz Saray yönetiminin Türkiye’nin endişelerini gidermek için adımlar atabileceği de Ankara’da savunulan bir görüş.
Dolayısıyla bugünkü buluşma sonucu önceden tahmin edilemeyen görüşme olarak da tarihe geçecek.