BİRÇOK kişi, ittifak değerlendirmesi yaparken, AK Parti ile MHP arasında kurulan ilişkiyi kerteriz alıyor.
Onların arasındaki ortaklığı diğer partilere şablonlayıp, okuma yapma yoluna gidiyor.
Oysa partiler arasında ciddi bir fark olduğu, meselelere aynı bakış açısından yaklaşmadığı, Siyasi Partiler ve Seçim kanunlarında yapılan değişiklikten, 50+1 meselesine kadar birçok alanda ortaya çıktı.
Aslında doğrusu da budur…
Birbirine benzerse zaten diğerinin parti olmasına gerek yok ki; aynı çatı altında buluşur ve yoluna devam eder, bunun adına da parti denilmez…
İTTİFAKTAN BİRLİĞE
Bütün bu gelişmeler de ister istemez batılı ülkelerde çok uzun yıllardır uygulanan Türkiye’de ise 2018’den bu yana siyasal hayatın bir parçası haline gelen ittifak sistemini özümsemekte zorlanıldığını gösteriyor.
Oysa batılı ülkeler, bu aşamayı çoktan tamamladı, ittifakların birliklerine tanıklık ediliyor; çoğulculuğu bir kademe yukarı taşıyor…
Türkiye’de ise durum bunun tersi…
O denli ki partiler ittifak ortağı alınacak diye, savunduğu, partisinin ilkeler bütünü içinde değerlendirdiği, parti politikasının ana unsuru haline getirdiği konuları konuşmaktan kaçınıyor.