“BİR ülkeyi, azınlık bölücülerinden çok daha yüksek hızda çoğunluk ırkçıları parçalar...”
Öğretilerinden her zaman yararlandığım ağabeyimin bu sözünü duymamın üzerinden 6 yıl geçti.
O günkü kaygısının, bugün gerçek olduğunu anlamak için yaşananlara bakmak yeterli.
Ülkenin bir tarafına hâkim çoğunluk, çapulcu raconunda bile yeri olmayan tarzda evlatlarının yanında asker, polis öldürüyor, diğer tarafındakiler ise o bölgeden yüksek oy almış partinin genel merkezini yakıyor, yurttaşlarını dövüyor.
Daha acısı o bölgeye gidip gelen otobüsleri taşlıyor.
Hem de içindekilerin bölgede hâkim olmak isteyen görüşü savunup savunmadığına bakmaksızın.
Kitleler psikolojisinin yarattığı etkiyle, bilinçaltının kendisine emrettiğiyle hareket ediyor; en eğitimlisi ile en cahili yan yana gelmiş taş fırlatıyor.
Gazete basıyor, utanmadan, aymaz, avare tarzda yaptıklarını da maharetmiş gibi Periscope’tan yayınlıyor.
Asıl düşünmemiz gereken, bu noktaya niye geldiğimizden çok, nasıl çıkacağımız...