SURİYE iç savaşı başladıktan bugüne sınırın öte tarafındaki ile bu tarafındaki arasındaki zıtlık oluşmamıştı.
Yani, Telabyad’a IŞİD’in gelmesini, Akçakale’de yaşayan Arap kökenli nüfus çok yadırgamamıştı.
Benzer durum Resulayn, Serikani veya Kobani’ye YPG’nin yerleşmesi için de geçerliydi.
Çünkü Kızıltepe, Ceylanpınar ve Suruç’ta yaşayanların Kürt kökenli olması, sınırın öte yanında bulunanlar açısından sorun yaratmıyordu.
Aralarında akrabalık bağı söz konusuydu, başı sıkıştığında sınırın bu tarafına, normal yoldan olmasa bile kazdığı tünellerden kaçıp gelme olasılığı vardı.
Bundan dolayı da çatışmalar hep Suriye’nin içinde kaldı, birkaç istisna dışında mermiler sınırın bu tarafına teğet hareket etti.
Yeni durum ise bunun ötesinde ve çok daha büyük sorunun yaşanacağını gösteriyor.
Şöyle ki, geçen ayın ortalarında gördüğüm YPG’nin hâkimiyetindeki Kobani ve IŞİD’in kontrolündeki Telabyad’daki durumu aktarırken, Fırat Volkanları adında birleşen IŞİD karşıtı örgütlerin ittifakını genişleterek karşı direniş için harekete geçmek üzere olduklarından söz etmiştim.
Bunu kırmak için IŞİD’in ve Şam yönetiminin karşı saldırı hazırlığı içinde olduğunu da belirtmiştim.