Son yaşananlar da gösteriyor ki yeni sisteme adapte olana kadar siyaset kaosuna sıklıkla tanıklık edilecek.
Buna parti Meclis gruplarında görülme olasılığı yüksek seçmen tepkileri de dahil...
Bütün bunları öngörmeme neden de birkaç gündür hemen her partinin toplumsal tabanında tanıklık ettiğim yaşanmışlıklar.
Selin Sayek Böke’nin dün Sözcülük ve Genel Başkan Yardımcılığı görevlerinden istifa ettiği CHP’den başlarsam...
Önceki akşam Melih Kapsız ile evlenen arkadaşım Nagehan Saraçoğlu’nun düğününde nikâhı kıyan CHP’li Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ile aynı masada oturduk.
Kısa sürede garsonların istisnasız yarısı geldi, nezaketlerini bozmadan alçak ses tonuyla Taşdelen’e “CHP’deki durumu izlediklerini” söyledi.
Taşdelen, “Ne görüyorsunuz?” sorusunu yönelttiğinde verdikleri yanıtın özeti şöyleydi:
“Referandumdan çıkan sonucu hayal dahi edemeyeceklerin yarattığı parti içi çekişmeyi kınıyoruz. Ya siz durdurursunuz ya da biz ortaya çıkar tepkimizi sert koyarız...”
Deniz Baykal’a yönelik ağır sözleri de Taşdelen, babadan gelen siyasetçi üslup birikimiyle kibarca savuşturdu; söz söyletmedi.
Taşdelen gittikten sonra masadaki siyasetçilerden öğrendim ki benzer tepkilerle CHP’de başka yöneticiler de karşılaşmış.