Siyasetin çatırtısı böyle çıkar...
Ya yenebileceği sorunu bizzat üretir ve galibiyetini hanesine aktarır ya da yenemeyeceği sorunu çıkarıp altında ezilir...
Ne yazık ki Türk siyasetinin dün geldiği yer ikincisi.
İktidarıyla muhalefetiyle yenemeyeceği sorunları üretiyor.
Yetmiyor, iç bünyesel krizlerini çözemediği için dışarıya sorun ihraç ediyor.
ÇERXA ŞOREŞE
En iyi örneği Meclis’te önceki ve dünkü gelişmeler, Anayasa Komisyonu’ndaki kavga sonrası yaşananlar.
AK Parti milletvekilleri üst kat penceresinden yarı beline kadar sarkmış,“Kahrolsun PKK” diye bağırırken, komisyonu terk eden HDP milletvekilleri de boykot koymuş üniversite öğrencileri gibi bahçede marş söyleyerek yürüyordu...
Meclis içine girdiklerinde de “Biji Serok Apo (Yaşasın Başkan Apo)” sloganı eşliğinde, “Bugün devrimin çarkı geniş dönüyor” diye başlayan PKK’nın askeri kanadı HPG’nin Çerxa Şoreşe marşını söylüyordu.
TBMM ilk kez böyle bir eylem yaşadı; Zana ve arkadaşlarının sarı-kırmızı-yeşil bantla Kürtçe yemin ettikleri Meclis töreni, yanında amatör kaldı.
TBMM ilk kez böyle bir eyleme tanıklık etti.
Noktayı da Demirtaş, dünkü Grup konuşmasında koydu:
“Parlamentoları partiler değil halk kurar ve halk isterse birden fazla parlamento da kurar. Eğer ki o noktaya getirmek arzusunda iseler şu grup, 59 kişiyle halkının yanında olur...”