Yeni Anayasa çalışmaları hep partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının eliyle yürütülmüştü.
Cumhurbaşkanlığı ise bu konuda çoğu zaman izleyici, bazen de kolaylaştırıcı, yönlendirici pozisyon almış, müdahil olmamayı tercih etmişti.
Örneğin Abdullah Gül, selefleri gibi yetkilerinin fazla olduğunu
belirterek azaltılmasını istemiş, çalışmaların içinde gözükmemeye
de özen göstermişti.
AK Parti de özenli davranmış, Cumhurbaşkanlığı makamını Anayasa
tartışmalarının dışında tutmuştu.
Partideki çalışmalarını da sivil toplum ve düşünce kuruluşları üzerinden yürütmüştü.
Bu birikimlerin TBMM’ye aktarımını sağlayıp Uzlaşma Komisyonu’na kaynakça oluşturmasına da aracı olmuştu.
Ancak masa dağılmış ve bir sonuç elde edilmemişti.