Muharrem Sarıkaya Habertürk Gazetesi

Yenikapı

Duruşu, içeriği, mesajı, organizasyonu ve katılımcısıyla Türkiye bugün önemli bir mitinge tanıklık edecek. Çünkü bugüne kadar hiçbir mitingde Cumhurbaşkanı ile iktidar ve muhalefet parti...

07 Ağustos 2016 | 152 okunma

Duruşu, içeriği, mesajı, organizasyonu ve katılımcısıyla Türkiye bugün önemli bir mitinge tanıklık edecek.
Çünkü bugüne kadar hiçbir mitingde Cumhurbaşkanı ile iktidar ve muhalefet parti liderleri bir araya gelmedi.
Kıbrıs, Bulgaristan’ı telin, terör, demokratik hak talepleri için yapılan mitinglerde parti liderleri bulunmadı, temsilcileri görev üstlendi.
Örneğin, Haziran 1956’da Ankara’da başlayıp Mart 1964’e kadar, “Ya Taksim Ya Ölüm” adı verilen Kıbrıs mitinglerinin amacı ve katılımcıları farklıydı; her birinde bir siyasi liderin önderliği vardı.
24 Haziran 1989’daki “Bulgaristan’ı Telin Mitingi”nde de Taksim Meydanı’nda mesajları okunurken Başbakan Özal helikopterden meydanı izliyor, Cumhurbaşkanı Kenan Evren de bir başka mekânda bilgi alıyordu.
Taksim Meydanı’ndaki kürsüde siyasi partiler adına konuşanlar ise bakan, genel sekreter ve genel başkan yardımcılarıydı.
27 Mayıs 2006’da Başbakan Erdoğan, CHP Lideri Baykal ve DYP Lideri Ağar’ı sahnede el ele tutuşturan ise TOBB’un genel kuruluydu.

İMMÜN SİSTEM
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve siyasi parti liderlerinin katılımı ve konuşmalarıyla bugün Yenikapı’da bir ilk yaşanacak.
Ayrıca bugün miting alanında buluşturan neden de eşit düzeyde olacak.
Çünkü darbe başarılı olabilseydi, ne bir eksik, ne bir fazla hepsi eşit düzeyde zarar görecekti.
Oysa 1960 ihtilalinin sol siyasete fayda sağladığı, sağa darbe vurduğu inancı hâkim.
1971 ihtilali de sola darbe diye okunur.
12 Eylül 1980’in, sol ve sağa eşit darbe vurduğu, dinsel motifli siyaseti rahatlattığına inanılır.
28 Şubat post modern darbesinin Refah Partisi’ne yönelik olduğunun da gizli saklı tarafı yoktur.
Dolayısıyla her darbe bir kesime etki yaptı; karşı duruşlar ve tepkileri de buna göre şekillendi.
Ancak 15 Temmuz darbe girişiminden bütün siyasi kesimler eşit düzeyde etkilendi; bir kesime değil, demokratik parlamenter sisteminin bütününe dönüktü.
TBMM’nin bombalanması da bunun en açık göstergesiydi.
Dolayısıyla bugün sol sağ, inançlı inançsız tüm kesimlerin ortaklaştıkları zarar söz konusu.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Demokrasi zaferi… 29 Mayıs 2023 | 475 Okunma Geleceği depolayanlar... 28 Mayıs 2023 | 127 Okunma Meclis bu sayıya hiç ulaşmamıştı 26 Mayıs 2023 | 454 Okunma Startup partiler… 25 Mayıs 2023 | 136 Okunma Sandığa kimler gitmedi? 24 Mayıs 2023 | 591 Okunma