Eski milletvekilleri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve belediye başkanları akın etmişse, bilin ki seçim mevsimi Ankara'ya gelmiştir.Cemre gibidir; Meclis kulisine düşer...Lacivertin tonundan, saça düşmüş jölenin neminden, şişesi boca edilmiş parfümün kokusundan anlarsınız seçimin zamanının geldiğini.Gördüm ki TBMM kulisine dün seçimin cemresi düşmüştü...Cumhurbaşkanı Erdoğan Macaristan'da olduğu için iktidar partisi dışındaki tüm partilerin grup toplantısı vardı.Hemen hepsinin grup salonu da cemreyi haber veren lacivert renklerle doluydu.Arkalarında da seke seke koşuşturan onlarca seçmen...Düşen cemrenin güneşe görünmek istemesi gibi onlar da yanındakileri lidere görünmek için bir o yana bir bu yana koşturuyordu.VEKİLLERİN ZORLUĞUHepsi de kendisi olmazsa o belediyenin alınamayacağı inancı içinde kimi yakalarsa bıktırana kadar gerekçelerini sıralamadan bırakmıyordu.Liderlerin odalarının yanı sıra, partilerin grup salonlarının önü adaylık podyumu gibiydi...Hatta o derece ki, bir ilden iki aday iki tarafta cephe tutmuş, liderin yanına kimin önce gireceğinin hesabını yapıyor, arada kalan ilin milletvekilleri ise bir o yana bu yana koşuşturmaktan bitkin, ara bulmaya çabalıyordu.Çünkü lider, "Anlaşıp gelsinler" talimatını vermişti; milletvekili için ise çıkar yol yoktu...İTTİFAK MUHASEBESİBazıları da işi garantilemiş olmanın rahatlığı içinde sanki teşekkür ziyaretine gelmiş tavır içindeydi.Görünen o ki bu ayın sonuna kadar da bu akın devam edecek...Ancak hemen hepsi de kafasının gerisindeki ittifak muhasebesini gizlemiyordu.Kuliste karşılaştığım hemen her partiden aday adayının aynı sorusuyla karşılaştım:"İttifak olur mu?.."Hemen hepsi de görüyor ki kendisinin başaramayıp, ötekinin gerçekleştirdiği ittifak oy kaybına yol açacak.Dolayısıyla Cumhur İttifakı'nda önceki gün gerçekleşen ilk görüşmede sonuç alınamamış olmasına karşın, adaylardaki beklenti ittifakın bir şekilde sağlanması gerektiği noktasında.Çatıda sağlanamasa bile tabanın kendi ittifakını oluşturacağı kanaati her partide hakim.Yani zımni, üstü örtülü bir sandık ittifakının kaçınılmazlığına vurgu yapılıyor.ANTALYA MUTABAKATIAnlaşılan o ki bu konuda zaten teşkilat bazında bazı yerlerde de mesafe alınmış.Dikkat çeken ise bunun Millet İttifakı'nda daha yüksek derecede gerçekleşmesi.Herhangi bir görüşmenin, temasın veya pazarlığın olmadığı konusunda hem CHP hem de İYİ Parti yöneticileri yemin billah ettiler.Ancak kulise inildiğinde milletvekillerinin yaklaşımı bunun ötesindeydi...Örneğin Antalya Büyükşehir için adaylığının CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun açıklanacağını ileri süren Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek konusunda mutabakat sağlanmış.Yöreyi bilen İYİ Parti milletvekili bir ara, "CHP akıllı davrandı..." demekten kendini alamadı.TAVŞAN ADAYPeki, üzerinde uzlaşılan yerlerde İYİ Parti veya CHP aday çıkarmaz mı?Yanıt aynı oldu, her ikisi de aday çıkarma olasılığının yüksek olduğuna vurgu yaptı.Buna anlam veremediğimi görünce de nasıl bir aday olacağına açıklık getirildi:"O ilde güçsüz olan hangi parti ise AK Parti ile MHP'den oy bölecek nitelikte birini aday gösterir. Yani tavşan aday çıkarır..."Bahsettiği, kendi tabanı ötekine kayarken, gösterdiği milliyetçi muhafazakar özelliğe sahip adayın AK Parti ile MHP'den oy çalmasına dayanan taktiksel aday...Bazı isimler de hem CHP, hem de İYİ Parti'ye göz kırpmaya başlamış...Geçmişte bir başka partiden seçilen, ancak bu dönem seçildiği partiden gösterilme olanağı kalmayan iki belediye başkanının bu yöndeki tavrı rahatsızlık yaratmış.ÖTEKİNDEN TALEPBu aşamada bazı ilginç gelişmelere de tanıklık edilmiş.İddia o ki, bir büyük partinin popüler ismi, diğer partinin liderinden, kendi partisinin genel başkanına telefon ederek aday gösterilmesi için ricada bulunmasını istemiş."Eğer onu gösterirseniz biz de destekleriniz" demesini rica etmiş...Aktaran kişi etkin ve yetkin olunca ve Meclis kulisinde de söylenti dolaşınca bana da paylaşmak kaldı.İNCE HESAPLARİttifak konuları bu denli ince elenip sık dokunurken, odalarda da ciddi ciddi hesap kitap işi yapılıyor.AK Parti, MHP'nin istediği modelde ittifaka çok sıcak yaklaşmamakla birlikte MHP'siz de olmayacağını görüyor.Ancak MHP'nin baştan İstanbul'da aday çıkarmayacağını açıklaması da elini rahatlatıyor.Ancak MHP tarafı meseleye böyle bakmıyor, Karadeniz kökenli milliyetçi profili yüksek bir CHP adayının İstanbul'da partinin sosyolojik tabanının tercihini çevirebileceğine işaret ediyor.AK Parti ise bütün bunların yanında yerel seçimin kendi doğası gereği genel seçimden daha az oy getiriyor olmasının sıkıntısını çekiyor.Buna bir de MHP'nin olduğu yerlerde aday göstermemenin yükü bindiğinde yerel seçimdeki kaybının 10 puanı aşacağından endişe duyuyor.Bunun da 2009 yerel seçim şartlarının da altına inmek olacağına dikkat çekiyor.Ekonomik krizin Mart ayına kadar yaratacağı etki değerlendirmesi de bir kenarda tutuluyor.Elde kağıt kalem, diğer yanda gizlilik sağladığı inancı ile WhatsApp'tan yapılan görüşme, herkes kendi ince hesabını yapıyor.