İttihatçı hikayelerinin tuhaf bir gizemi vardır, bu hikayeleri sevmeyen çok azdır sanırım. Bunu, arada bir burada yazdığım bu hikayelere olan ilgiden biliyorum. Attila İlhan'ın o güzelim "kim kaldı" şiirinde tarif ettiği "o fedailer ki barut öksürürler/sakal tıraşları mavi/kırmızı bıyıkları biber" dediği o adamların bir macerası mutlaka bir yolunu bulup sızıyor burada yazdığım birçok yazımın bir yerine. "Adamlar" demem sözün gelişi değil, zira İttihatçıların arasında hiç kadın yoktur. Ama hemen hemen hepsi genç yaşında arkalarında genç bir dul kadın bırakmışlardır.